Hanımlardan kalan bardaklar, tabaklar, çatallar ve kaşıklar vardı. Masanın ayaklarının gıcırtısına şimdi tabakların ve çatalların birbirine değme sesi eşlik ediyordu. Kasıklarımın itişiyle kıçının yanakları şiddetle kavisleniyor, terli bedenlerimizden çıkan ‘clap clap clap’ sesleri odayı dolduruyordu. Masanın karşısındaki duvarda büyük bir ayna vardı ve kendimizi görebiliyorduk. Yüz kişiyle birlikte gezilere çıkardık. Tabii bu gezilerin gündüzleri yoğun toplantı ve teftişlerle, geceleri ise dilediğimiz yerde yemek ve konaklama lüksüyle nötralize edilirdi. Akdeniz’de bir aktarma sırasında, birkaç kez birlikte seyahat etme fırsatı bulduğum meslektaşım ve ben, geceleri iyi yemek ve alkolle rahatlayarak iki ayrı yatağa geçtik ve sonunda o kocaman yarak kızımın amına tamamen girdi ve amında kayboldu. Her seferinde biraz yukarı ve aşağı otururken yüzündeki acıyı görebiliyordum, ona hızlı bir şekilde oturup kalkmasını söyledim. Beş dakika sonra alışmıştı, hızla inip çıkıyordu. Damadım da onu belinden kavradı ve alttan amcığını şiddetle pompaladı. Kızım artık var olduğu sürece amını damada emanet etmişti. Onu kendi malı gibi kullanıyor, köle gibi sikiyordu.

PORNOYA YORUM YAP

Mail adresinizi kimse göremez. * İşaretlenmiş alanları doldurunuz.

*